Anasayfa
Kapı
Sonunda Genoa, evindeki ilk mağlubiyetini İnter karşısında aldı. 2-0 yenilmelerine rağmen her zamanki karakterli oyunlarını sürdürdüler. Henüz 2. dakikada yenik duruma düştüler ancak maçın büyük bölümünde iyi oynayan, ataklar geliştiren ve pozisyon bulan taraf ev sahibi Genoa oldu. Birçok pozisyonda net fırsatlar yakalamalarına rağmen Julio Cezar’ı geçebilmek pek mümkün olmadı. Ne olursa olsun, evinde ligin liderine yenilmenin normal bir sonuç olduğunu ve Genoa’nın bu havasıyla sezon sonuna kadar başarılı maçlar çıkaracağına inananlardanım.
Zlatan İbrahimovic oynadığı sürece İnter’den her zaman çekinmek lazım. Takımının çok iyi oynamadığı bir maçta bile bu oyuncu sayesinde maç kazanmak mümkün. 2. dakikada İbrahimovic’in güzel aşırma golüyle maça önde başlayan İnter, maçı kalecisi Buffon’un kurtarışları sayesinde kazandı diyebiliriz. Nadir geliştirdikleri ataklardan birinde de Balotelli’nin vuruşunda yavaşça kaleye giden topun, Genoa defansı tarafından çizgide tutulamaması sayesinde farkı ikiye çıkardılar. Zaten maç istatistiklerine bakıldığında İnter takımının yalnızca 4 gol girişiminde bulunması birçok şeyi özetliyor.
Roma ile Udinese arasında oynan ve 1-1 lik eşitlikle sonuçlanan mücadele, karşılıklı ataklarla geçti. 55. dakikada rakip oyuncu Felipe Belo’yu uzak direkte boş bırakan Roma yenik duruma düşmesine rağmen, oyuna girdikten 3 dakika sonra golle buluşan Vucinic sayesinde eşitliği sağladı. Ayrıca maç içerisinde Tardelli ve Montella ile birer net pozisyonu değerlendiremediler. İki takımın da hafta arası Avrupa maçları nedeniyle bu maça konsatre olamadıklarını düşünüyorum.
Ligde hedefsiz kalan Udinese’de yaşanan motivasyon düşüklüğü son haftalarda oynadıkları maçlarda açıkça görülüyor. Gol dışında Zapata’nın çok yakın mesafeden kafa vuruşunun sonuçsuz kalması, hatırlanacak en net pozisyonlarıydı.
Torino derbisinde karşılaşan, ev sahibi Torino ile Juventus mücadelesinde kazanan taraf deplasman ekibi oldu. Bazen Torino’nun bazen de Juventus’un etkili olduğu maç büyük çekişmeye sahne oldu. Genelde kısır maçlar çıkaran Torino 81. dakikada yediği tek gole boyun eğmek zorunda kaldı.
Zirvenin 7 puan gerisinde takibini sürdüren Juventus, zor da olsa maçlarını kazanmasını biliyor. Torino karşısında iyi başladıkları maçta, Iaquinta’nın kafa vuruşunda çizgiyi geçen top, hakem tarafından es geçildi. Yine de zorlu Chelsea maçı öncesi, Nedved’in serbest vuruşunda Chiellini’nin dokunuşuyla muhtemel bir kazaya izin vermediler.
Milan, evinde konuk ettiği Atalanta’yı 3-0 yenmeyi başardı. Sakatlıklar yüzünden forma şansı bulan İnzaghi takımının üç golünü de atarak maça damgasını vurdu. Karşılıklı ataklarla geçilen maçta Pato, üç kez net pozisyonda gole yaklaştı. Son bölümlerde Shevchenko’yu da kısa bir süre izleme fırsatı bulduk. Her açıdan dengede giden maçın kaderini, İnzaghi’nin bitiriciliği belirledi.
Önemli eksiklerle gittikleri Milan deplasmanından puansız önen Atalanta, yeterince ataklar geliştirmelerine rağmen gol pozisyonuna girmekte zorlandı. Roma galibiyetinden sonra üç haftadır yenilen takım, bu maçlarda gol dahi atamadı.
Ard arda aldığı kötü sonuçlarla düşme hattına iyice yaklaşan Bologna, hafta sonu evinde konuk ettiği Sampdoria’yı 3-0 gibi net bir skorla yenerek biraz nefes aldı. Aslında Bologna, skor kadar rahat bir maç çıkarmadı. Bazen oyunu dengeleseler de, maçın büyük bolümünü daha atak oynayan Sampdoria karşısında sıkıntılı anlar yaşadılar. 1-0 önde götürdükleri maçı son dakikalarda attıkları peşpeşe gollerle koparmayı başardılar. Yine fırsatçılığını konuşturan Di Vaio takımının üç golüne de imzasını atam isimdi.
Son maçlarda daha pozitif bir futbol sergilemeye başlayan Sampdoria, 3-0 lık yenilgiyi hak ettiğini söyleyemem. Şimdiye kadar boş geçmeyen Pazzini, golle buluşamadı ama atabileceği birçok pozisyon yakaladı. Ayrıca bu oyuncu Cassano ile iyi uyum sağlayarak takımına katkı yapmaya devam ediyor. Maç genelinde daha atak oynayan Samdoria, bir pozisyonda da direğe takıldı.
Artık çıkışa geçti diye düşünülen Catania, Siena karşısında kazaya uğradı ve evinde oynadığı maçı kaybetti. Geçen hafta Palermo deplasmanında alınan 4-0 lık galibiyetin abartılı bir skordu. Siena karşısında da çok iyi bir futbol oynadıklarını söyleyemeyiz. Duran toplarla pozisyon aradılar ancak beklediklerinden çok diri çıkan Siena karşısında gol bulamadılar. Yine de direkten dönen bir topları var.
Son haftalarda dirençli futbolunu Catania deplasmanında zirveye çıkaran Siena, 3-0 lık net bir galibiyet alarak altı haftalık galibiyet hasretini sonlandırdı. Gerçekten de güçlü rakipleri karşısında çok güzel bir futbol ortaya koydular. Massimo Maccarone’nin golü gerçekten görülmeye değerdi. Galloppa’nın bir şutunun direkten döndüğü maçta, tehlikeli bir Siena atağı da hakem tarafından hatalı bir şekilde kesildi. Sözün özü şu ki, Siena’yı çok beğendim.
Fiorentina, evinde konuk ettiği Palermo’ya 2-0 yenilerek taraftarlarına büyük hayal kırıklığı yarattı. Aslında maça iyi başlamışlardı ve Jorgensen’in direğe takılan şutuyla gole yaklaştılar. Sonuçsuz kalan ataklardan sonra rakip oyunu dengeledi ve hatta bazı bölümlerde daha üstün oynadı. Son haftalarda biraz şanslı maçlar çıkaran Fiorentina’da kaleci Sebastian Frey yine başarılı bir maç çıkardı.
Ligde zor günler yaşayan Lecce evinde , kendisi gibi düşmenin en yakın adayı Reggina ile yenişemedi. Alt sıraların en formsuz takımı olan Lecce’nin çok iyi bir maç çıkardığını düşünmüyorum. Zaman zaman oyunu dengeleyip ataklar geliştirseler de, gole çok fazla yaklaşamadılar. Tam tersine rakip takımın atakları daha tehlikeliydi. Beş haftadır gol dahi atamayan Lecce için durum daha da kötüye gidiyor.
Gayret etmesine rağmen bir türlü son sıradan kurtulamayan Reggina, zayıf rakibi karşısında da 3 puan almayı başaramadı. Gerçi maç içerisinde daha iyi oynadıklarını söyleyebiliriz. Brienza ve Cozza ile birer net fırsattan faydalanamadılar. Son bölümlerde müsait pozisyonda kötü bir vuruş Corradi’de skora etki edemedi. Küme de kalmak konusunda direkt rakibini yenemeyen Reggina, muhtemelen bu yıl küme düşecek.
Çıkışını sürdüren Chievo, evinde konuk ettiği ligin tehlikeli takımlarından Cagliari’yi yenemeyerek bu hafta da düşme hattında kaldı. Maçın ilk bölümlerde kalesinde bir kez tehlike yaşasalar da, maçı baştan sona üstün oynamayı başardılar. İleri bölgede en hareketli oyuncu Makinwa’ydı ve bu oyuncuyla birkaç kez gole yaklaştılar. Takımın beraberlik golünü de atan Makinwa’nın bir serbest vuruşu da direğe takıldı. Chievo için tek olumsuz durum. boş pozisyonda Jeda’ya kafa vuruşu şansı vererek gole sebep olan Chievo defansı hatasıydı. Yine de bu inanmışlıkla en kısa sürede takımın düşme hattından kurtulacağını düşünüyorum.
Cagliari için artık sezon bitti diyebiliriz. Aslında tam istedikleri tarzda oynayan bir Chievo ile karşılaştılar. Uzun süre baskı uygulayan rakipleri karşısında istedikleri hızlı çıkışları yapamadılar (veya yapmadılar). Maçın ilk bölümünde bir kez bunu denemişler ve gole yaklaşmışlardı. Takımdaki motivasyonsuz kendini düşük ayardaki takımlarla oynarken açıkça görülüyor.
Ligin ikinci yarısının en büyük hayal kırıklığı kuşkusuz Napoli’nin kötü performansı. Haftalardır maç kazanamıyorlar ve bu durum Lazio karşısında da devam etti. Evlerinde 2-0 yenildikleri maçta ataklar geliştirmelerine rağmen skor üretecek tehlikeler yaratamadılar. Forvet oyuncuların uyguladıkları güzel hücum varyasyonlarını izlemeyeli çok zaman oldu. Takımın düzeleceğine dair bu hafta da bir izlenim alamadım.
Lazio, saha dizilişi ve birkaç rotasyonla defans problemini çözdü ve başarılı sonuçlar almaya başladı. Bu düzende Zarate-Rochi-Pandev üçlüsünden birisi yedek soyunuyor ve maç içerisinde oyuna alınıyor. Napoli deplasmanında da bu taktiği çok iyi uyguladılar. Karşılıklı ataklarla geçen maçta kilidi açan oyuncu. oyuna girdikten sadece bir dakika sonra golle buluşan Rocchi oldu. Bu oyuncu takımın ikinci golünü de atarak galibiyetin en büyük mimarı olmayı başardı. Bir zamanlar yolgeçen hanına dönen Lazio defansı, şimdi üç haftadır gol yemiyor.
Zlatan İbrahimovic oynadığı sürece İnter’den her zaman çekinmek lazım. Takımının çok iyi oynamadığı bir maçta bile bu oyuncu sayesinde maç kazanmak mümkün. 2. dakikada İbrahimovic’in güzel aşırma golüyle maça önde başlayan İnter, maçı kalecisi Buffon’un kurtarışları sayesinde kazandı diyebiliriz. Nadir geliştirdikleri ataklardan birinde de Balotelli’nin vuruşunda yavaşça kaleye giden topun, Genoa defansı tarafından çizgide tutulamaması sayesinde farkı ikiye çıkardılar. Zaten maç istatistiklerine bakıldığında İnter takımının yalnızca 4 gol girişiminde bulunması birçok şeyi özetliyor.
Roma ile Udinese arasında oynan ve 1-1 lik eşitlikle sonuçlanan mücadele, karşılıklı ataklarla geçti. 55. dakikada rakip oyuncu Felipe Belo’yu uzak direkte boş bırakan Roma yenik duruma düşmesine rağmen, oyuna girdikten 3 dakika sonra golle buluşan Vucinic sayesinde eşitliği sağladı. Ayrıca maç içerisinde Tardelli ve Montella ile birer net pozisyonu değerlendiremediler. İki takımın da hafta arası Avrupa maçları nedeniyle bu maça konsatre olamadıklarını düşünüyorum.
Ligde hedefsiz kalan Udinese’de yaşanan motivasyon düşüklüğü son haftalarda oynadıkları maçlarda açıkça görülüyor. Gol dışında Zapata’nın çok yakın mesafeden kafa vuruşunun sonuçsuz kalması, hatırlanacak en net pozisyonlarıydı.
Torino derbisinde karşılaşan, ev sahibi Torino ile Juventus mücadelesinde kazanan taraf deplasman ekibi oldu. Bazen Torino’nun bazen de Juventus’un etkili olduğu maç büyük çekişmeye sahne oldu. Genelde kısır maçlar çıkaran Torino 81. dakikada yediği tek gole boyun eğmek zorunda kaldı.
Zirvenin 7 puan gerisinde takibini sürdüren Juventus, zor da olsa maçlarını kazanmasını biliyor. Torino karşısında iyi başladıkları maçta, Iaquinta’nın kafa vuruşunda çizgiyi geçen top, hakem tarafından es geçildi. Yine de zorlu Chelsea maçı öncesi, Nedved’in serbest vuruşunda Chiellini’nin dokunuşuyla muhtemel bir kazaya izin vermediler.
Milan, evinde konuk ettiği Atalanta’yı 3-0 yenmeyi başardı. Sakatlıklar yüzünden forma şansı bulan İnzaghi takımının üç golünü de atarak maça damgasını vurdu. Karşılıklı ataklarla geçilen maçta Pato, üç kez net pozisyonda gole yaklaştı. Son bölümlerde Shevchenko’yu da kısa bir süre izleme fırsatı bulduk. Her açıdan dengede giden maçın kaderini, İnzaghi’nin bitiriciliği belirledi.
Önemli eksiklerle gittikleri Milan deplasmanından puansız önen Atalanta, yeterince ataklar geliştirmelerine rağmen gol pozisyonuna girmekte zorlandı. Roma galibiyetinden sonra üç haftadır yenilen takım, bu maçlarda gol dahi atamadı.
Ard arda aldığı kötü sonuçlarla düşme hattına iyice yaklaşan Bologna, hafta sonu evinde konuk ettiği Sampdoria’yı 3-0 gibi net bir skorla yenerek biraz nefes aldı. Aslında Bologna, skor kadar rahat bir maç çıkarmadı. Bazen oyunu dengeleseler de, maçın büyük bolümünü daha atak oynayan Sampdoria karşısında sıkıntılı anlar yaşadılar. 1-0 önde götürdükleri maçı son dakikalarda attıkları peşpeşe gollerle koparmayı başardılar. Yine fırsatçılığını konuşturan Di Vaio takımının üç golüne de imzasını atam isimdi.
Son maçlarda daha pozitif bir futbol sergilemeye başlayan Sampdoria, 3-0 lık yenilgiyi hak ettiğini söyleyemem. Şimdiye kadar boş geçmeyen Pazzini, golle buluşamadı ama atabileceği birçok pozisyon yakaladı. Ayrıca bu oyuncu Cassano ile iyi uyum sağlayarak takımına katkı yapmaya devam ediyor. Maç genelinde daha atak oynayan Samdoria, bir pozisyonda da direğe takıldı.
Artık çıkışa geçti diye düşünülen Catania, Siena karşısında kazaya uğradı ve evinde oynadığı maçı kaybetti. Geçen hafta Palermo deplasmanında alınan 4-0 lık galibiyetin abartılı bir skordu. Siena karşısında da çok iyi bir futbol oynadıklarını söyleyemeyiz. Duran toplarla pozisyon aradılar ancak beklediklerinden çok diri çıkan Siena karşısında gol bulamadılar. Yine de direkten dönen bir topları var.
Son haftalarda dirençli futbolunu Catania deplasmanında zirveye çıkaran Siena, 3-0 lık net bir galibiyet alarak altı haftalık galibiyet hasretini sonlandırdı. Gerçekten de güçlü rakipleri karşısında çok güzel bir futbol ortaya koydular. Massimo Maccarone’nin golü gerçekten görülmeye değerdi. Galloppa’nın bir şutunun direkten döndüğü maçta, tehlikeli bir Siena atağı da hakem tarafından hatalı bir şekilde kesildi. Sözün özü şu ki, Siena’yı çok beğendim.
Fiorentina, evinde konuk ettiği Palermo’ya 2-0 yenilerek taraftarlarına büyük hayal kırıklığı yarattı. Aslında maça iyi başlamışlardı ve Jorgensen’in direğe takılan şutuyla gole yaklaştılar. Sonuçsuz kalan ataklardan sonra rakip oyunu dengeledi ve hatta bazı bölümlerde daha üstün oynadı. Son haftalarda biraz şanslı maçlar çıkaran Fiorentina’da kaleci Sebastian Frey yine başarılı bir maç çıkardı.
Ligde zor günler yaşayan Lecce evinde , kendisi gibi düşmenin en yakın adayı Reggina ile yenişemedi. Alt sıraların en formsuz takımı olan Lecce’nin çok iyi bir maç çıkardığını düşünmüyorum. Zaman zaman oyunu dengeleyip ataklar geliştirseler de, gole çok fazla yaklaşamadılar. Tam tersine rakip takımın atakları daha tehlikeliydi. Beş haftadır gol dahi atamayan Lecce için durum daha da kötüye gidiyor.
Gayret etmesine rağmen bir türlü son sıradan kurtulamayan Reggina, zayıf rakibi karşısında da 3 puan almayı başaramadı. Gerçi maç içerisinde daha iyi oynadıklarını söyleyebiliriz. Brienza ve Cozza ile birer net fırsattan faydalanamadılar. Son bölümlerde müsait pozisyonda kötü bir vuruş Corradi’de skora etki edemedi. Küme de kalmak konusunda direkt rakibini yenemeyen Reggina, muhtemelen bu yıl küme düşecek.
Çıkışını sürdüren Chievo, evinde konuk ettiği ligin tehlikeli takımlarından Cagliari’yi yenemeyerek bu hafta da düşme hattında kaldı. Maçın ilk bölümlerde kalesinde bir kez tehlike yaşasalar da, maçı baştan sona üstün oynamayı başardılar. İleri bölgede en hareketli oyuncu Makinwa’ydı ve bu oyuncuyla birkaç kez gole yaklaştılar. Takımın beraberlik golünü de atan Makinwa’nın bir serbest vuruşu da direğe takıldı. Chievo için tek olumsuz durum. boş pozisyonda Jeda’ya kafa vuruşu şansı vererek gole sebep olan Chievo defansı hatasıydı. Yine de bu inanmışlıkla en kısa sürede takımın düşme hattından kurtulacağını düşünüyorum.
Cagliari için artık sezon bitti diyebiliriz. Aslında tam istedikleri tarzda oynayan bir Chievo ile karşılaştılar. Uzun süre baskı uygulayan rakipleri karşısında istedikleri hızlı çıkışları yapamadılar (veya yapmadılar). Maçın ilk bölümünde bir kez bunu denemişler ve gole yaklaşmışlardı. Takımdaki motivasyonsuz kendini düşük ayardaki takımlarla oynarken açıkça görülüyor.
Ligin ikinci yarısının en büyük hayal kırıklığı kuşkusuz Napoli’nin kötü performansı. Haftalardır maç kazanamıyorlar ve bu durum Lazio karşısında da devam etti. Evlerinde 2-0 yenildikleri maçta ataklar geliştirmelerine rağmen skor üretecek tehlikeler yaratamadılar. Forvet oyuncuların uyguladıkları güzel hücum varyasyonlarını izlemeyeli çok zaman oldu. Takımın düzeleceğine dair bu hafta da bir izlenim alamadım.
Lazio, saha dizilişi ve birkaç rotasyonla defans problemini çözdü ve başarılı sonuçlar almaya başladı. Bu düzende Zarate-Rochi-Pandev üçlüsünden birisi yedek soyunuyor ve maç içerisinde oyuna alınıyor. Napoli deplasmanında da bu taktiği çok iyi uyguladılar. Karşılıklı ataklarla geçen maçta kilidi açan oyuncu. oyuna girdikten sadece bir dakika sonra golle buluşan Rocchi oldu. Bu oyuncu takımın ikinci golünü de atarak galibiyetin en büyük mimarı olmayı başardı. Bir zamanlar yolgeçen hanına dönen Lazio defansı, şimdi üç haftadır gol yemiyor.
